Banka ve finans hukukunun konusu, banka işletmesi, bu işletmenin gözetimi, denetimi, faaliyeti, finansal hizmetleri ile banka sözleşmeleridir. İşte, banka ve finans hukuku içinde yer alan banka sözleşmeleri ile kredinin güvenceleri (kefalet, garanti, ipotek, taşınır ve alacak rehni, rehin amaçlı temlik, gemi rehni), kolektif fonlar, çek, kredi açma sözleşmesi ve bir ödeme şekli olarak belgeli akreditif gibi ödeme şekilleri, bilgi verme ve danışma hizmeti sunma sözleşmeleri özel hukuka tabidir. Dolayısıyla, bu konulara ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuk mümkündür.
Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ilişkin özel hukuk uyuşmazlıkları ile ilgili ticari davalar, genellikle tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildiği uyuşmazlıklardır. Bu sebeple, bu tür uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişlidir. Uyuşmazlık arabuluculuğa elverişli olmakla beraber, dava şartı arabuluculuk kapsamında kabul edilebilmesi için uyuşmazlık konusunun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerini içermesi gerekir.