İlk olarak, arabuluculuk menfaat ve ihtiyaç odaklı karşılıklı kabul edilmiş bir çözüm sağlar. Çünkü, arabuluculukta uyuşmazlık, tarafların ihtiyaç ve menfaatleri temel alınarak, tarafların isteklerine uygun şekilde çözülmektedir. Gerçekten de, yargısal yöntemlerden farklı olarak, arabuluculukta mevcut düzenleme ve usul ile bağlı olunmaması, taraflara kendilerine ve somut duruma özel çözüm üretme ve dolayısıyla tatmin olma imkanı sunmaktadır.
İkinci olarak, arabuluculuk taraflar için zamandan tasarruf etme imkanını sağlar. Ortada bir uyuşmazlık var ise, bunun en kısa zamanda çözülmesi en doğru yaklaşımdır. Sürecin uzaması ise, uyuşmazlığın büyümesine ve yayılmasına sebep olabilir. Arabuluculuk ise, oldukça avantajlı ve çok kısa sürede sonuçlanan bir yöntemdir. Zira bu dostane çözüm yolunda görüşmeler için gerekli olan süre, pek çok durumda bir günden bile kısa olabilir. Her halde uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözülmesinde geçen süre, davaya göre son derece kısadır. Bu durum, uyuşmazlık çözümünde zamandan tasarruf sağlamaktadır. Ancak bunun için arabulucuların zamanı iyi yönetme becerisine sahip olmasının da rolü büyüktür.
Üçüncü avantaj, masraftan tasarruftur. Arabuluculuk, uyuşmazlığı en fazla haftalarla, günlerle ve hatta saatlerle basit bir şekilde çözmeyi hedeflediği için, ekonomik bir yöntemdir. Buna ek olarak, arabuluculuk için yapılan masraflar ve maruz kalınan yıpranma, dava için yapılan masraf (yargılama giderleri) ve yıpranmaya göre son derece azdır. Bu durumda, arabuluculuğun taraf maliyeti, davaya göre daha az olabilmektedir.
Kontrolün Taraflarda Olması da diğer bir avantajdır. Gerçekten de, arabuluculukta çözüm, her durumda tarafların kontrolündedir. Dolayısıyla, tarafların ne beklemedikleri ne de kabul etmeyecekleri bir çözüm ile karşılaşmaları mümkündür. Zira iradilik ilkesi gereği taraf, sulhe ulaşma konusunda serbest iradeye sahiptir ve ancak kendisini tatmin edecek bir çözümü kabul edecektir. Bir başka ifade ile, mahkeme yargılamasından farklı olarak, bir çözümü kabul edip etmeme veya çözüm konusunda anlaşılmışsa, bunun içerik ve şartları hakkında karar verme yetkisi, tamamen taraflara aittir.
Arabuluculuğun başka bir avantajı da sürecin gizlilik içinde sürdürülmesidir. Gizlilik, arabuluculukta tarafların sürece ve sonuca duydukları güven bakımından önemli bir özelliktir. Bu nedenle, sürece başlama talebi dahil olmak üzere, süreçte paylaşılan bilgiler ve hazırlanan belgeler ile öneri ve kabuller, daha sonra yargılamada kullanılamamaktadır. Yani, bu bilgi ve belgeler, gizli tutulmaktadır. Gizlilik, tarafların uyuşmazlık konusunda daha rahat hareket etmesini sağlamaktadır. Diğer taraftan, tarafların halihazırda elinde mevcut olan bilgi ve belgelerin arabuluculukta ortaya konulması, olası bir yargılama halinde ileri sürülmelerine de engel değildir.